28 Ocak 2008

seni özledim. sadece özledim. sıcaklığını, nefes alıp verişini özledim. sigaranın dumanını yüzüme üflemeni, çakmağını yakarkenki ufak çıtırtıyı ve düşündükçe canımı yakan diğer herşeyini özledim. yalanlarını özledim. bana karşı hissetmediğin bütün duygularını özledim. dokunurkenki hissizliğini, öperkenki yalanını özledim. sevmemene rağmen sevişini özledim. dudaklarını bardağa götürüşünü özledim. beni düşünmemeni, ilgilenmemeni, yanında olsam da bunu anlamayışını özledim. bana değer vermemeni özledim. beni savurup atmanı, asla arkana bakmamanı özledim. sözlerini her zaman tutuşunu özledim. asla kimseye benzememeni özledim. asla dönmicek oluşunu özledim. seni özledim.
selva

23 Ocak 2008

Caligula

Caligula: C'est une vérité toute simple et toute claire, un peu bete, mais difficile a decouvrir et lourde a porter.

Hélicon: Et qu'est-ce donc que cette verite, Caius?

Caligula: Les hommes meurent ils ne sont pas heureux.

Helicon: Allons, Caius, c'est une verte dont on s'arrange tres bien. Regarde autour de toi. ce n'est pas cela qui les empehe de dejeuner.

Caligula:Alors, c'est que tout, autour de moi, est mensonge, et moi, je veux qu'on vive dans la verite!!!

Albert Camus

21 Ocak 2008

konuşmak gereksiz, anladım. yalnızız. neden çabalamaya devam ediyoruz? neden ilişiyoruz, neden konuşuyoruz? neden sözcükler. yazı yetmez mi mesela? kitap? konuşmaların hepsi kavga değil mi? kimler kavga etmez? neden çabalamak? ilişki imkansızdır.

neno

13 Ocak 2008

Ekim ayında yazmıştım/ ŞİİRLER

BAĞDAT

Kırk bir çeşitlik sofradan
Geriye kaldı bir
Kaşık lokma
Kırağı yağan damıma
Şimdi bombalar yağdı
Ey güzelce Bağdat!
Şehr-i viran oldu
Bin bir gece bitmeden
Bağdat masal oldu.

ÇEKİRDEK AİLE

Limon çekirdeği mi,
Yoksa şeftali çekirdeği mi?
Çekirdek aile işte.
Ya limon gibi ekşi
Ya şeftali gibi tatlı
Annem,babam,Melike,Pati
Hepi topu dört kişilik aile saadeti.


SİZDEN BİLİRİM

İsa’dan önce mi?
İsa’dan sonra mı?
Nereden çıktınız ?
Ateşi nereden buldunuz?
Bulmaz olaydınız.
Bütün başıma gelenleri sizden bilirim.
Nereden bildiniz insanı?
Bilmez olaydınız!


HOŞGELDİNİZ

Karalama defterim
Tatlı tükenmez kalemim
Gezmelere mi geldiniz
Fransa denen gavura?
Hoş geldiniz.


DİNİM

Mahalle de oturmadım
Sitelere alıştım.
Türk’ün evladıydım
Gavurda göçmen oldum.
Cumaları ezanım
Vardı bir ay Ramazanım.
Dinim imanım kayboldu
Parmaklarında zangocun.
Seslerinde çanın
Bütün bütün yankılandı
Hıçkırıklarım.


MERVE ARCASOY

....

basimin agrisinin sebebi gozlerimden akmasini engelledigim gozyaslarim mi?

etraf yarim kalmis sayfalarla dolu cizilmeyi bekleyen layout paperlar sinirsiz hayalgucu ile bulusmayi bekleye harfler fotograflar...

bir suru kitaplar okunmak icin bekliyorlar elim ise hic gitmiyor oralara kendimi kandiriyormusum gibi geliyor... alip alip koymak
bir iki bolum okyup bir kenaara atip bir digerine gecmek belki bu nedenle kafam hep bulanik herseyden biraz biraz ala ala toparlayamiyorum hayatimin hersey boluk porcuk parcalanmis etrafimdaki hersey yarim

hafif bir rahatlama bir iki damla gozyasi...

herseyi birakmak bir anda iki cift laf etme hevesi ile sanal da olsa insan sicakligini hissetmek ugruna ama tamamlanmiyor ki bosluk puzzle lar eksik cikmiyor goruntu olusmuyor ki kafamda sicaklik tenime degmeden siyrip geciyor bosluga

uyku gerek bas agrima sebeb olan akıtmamakta direttigim gozyaslarima bir teselli belki uyku gerek huzuru bulmak icin ya da huzurlu ama bos bir alanda huzursuzlugu yaratmayi cabaliyormusum hissini kazanmami unutturmak icin uyku gerek...

aldirmam ben dedigime bakmayin, ben yuzeyselligi sevmem dedigime de bakmayin. aynadaki selulitlerden hic hoslanmiyorum aslinda onlar peki neyin etkisi tepkisi.

korkuyorum heater dan gelen seslerden... acaba evim konusuyor mu
yalnizlik yeni bir dili yaratabilir mi. evimi dinlesem ama hosnut olur mu duvarlar

materyalist yuzeysel ingilizlerden nefret ediyorum

pis yagmur bulutlarin dagilin!.....

"it is such a secret place, the land of tears"


Buse!...............................................................................

07 Ocak 2008

...............

Saat şuan 06:30.İstanbuldan Madrid e gidiyorum.günlerden pazartesi ….Aylardan ocak…
Ocak’tab Haziran ‘a 6 ay var.6 at beklemek gerek bu havaalanına inebilmek için.Neyse ki şubatta Melike geliyor.İyi ki gelecek.İyiki o kadar da kötü değil şartlar.O kadar da şanssız değlim.Yerimde oturuyorum,yanımda İspanyollar var her zaman ki gibi.Herkesi çok özleyeceğim .Annemi,babamı,Melike’yi,Pati’yi çok özleyeceğim.
Ben her sabah yatağımda uyanmak isterdim.Ama b benim kaderim.Bunu ben yazmadım.Orada yaşamam gerekiyorsa yaşayacağım çaresiz.Zamanın geçmesini bekleyeceğim.Kışın bitip yazın gelmesini bekleyeceğim.Pati’yi göreceğim günü bekleyeceğim.Ağlayarak bana sarılmasını bekleyeceğim.O zaman biraz daha büyümüş olacak.Ama beni hep hatuırlayacak.Benim üzerime atlamasını,sarılıp beni yalamasını bekleyeceğim.Sonra uzun zaman ayrıolmayacağız.Tabi ki rahat olmayacağım.Benim derslerim, başarısız olduğu derslerim olacak.
Şimdilik son kez bakıyorum İstanbul’a,Türkiye’ye.Evlerin ışıklarına…Benim zavallı ama güzel ülkemin ışıkları,evleri,insanları.
Makyajsızken ağlamak çok kolay.

Benim iyi ki internetim,bir evim ne bileyim yaşamak için her şeyim var.Ben kendime üzülüyorum.Kendime ağlıyorum.Kendime acıyorum.Ailesiz olmak zor .Öğrendim bir kere.Koca yıllar ailesiz geçecek.Sonra Melike gelecwek.Biliyorıum.Orada yalnız yaşayacağız ikimz.İkimiz birlikte döneceğiz ve bir daha hiç dönmeyeceğiz.
İnsan kendi diliyle konuşrken mutlu.Kendi vatanındayken mutklu huzurlu.Buradaki mutluluk olamaz başka bir yerde.Yeni aileler kuramazsın.Başkalarını dahil etmeye kalkma.Onlar ailen değil senin .
Kalkıyoruz ve kalktık.
Tepeden bakıyorum minarelere şimdi.Deniz ve boğaz benden çok uzakta.Dönüş gününü bekliyorum sessizce.Gözyaşlarımın kurumasını bekliyorum.Biliyorum bir gün bitecek.Bir gün temelli döneceğim.bir gün bu uçağa gülümseyerek bineceğim.Hiç ağlamayacağım o zaman .Yüküm biraz ağır olacak.Eve gelip yatağıma yatacağım.Benim çocukluk ve gençlik yatağım.
Terk edip bıraktığım odama gireceğim.Uzanıp Türkçe kitaplar okuyacağım.El çantamı boşaltıp nüfus kağıdıma bakacağım,ve pasaportumu uzun süre kullanmayacağım.Evde oturacağım eşofmanlarımı giyip.Ev terliğimin sesini dinleyceğim koridordan geçerken.Pati peşimde koşturacak.Onunla oyun oynayacağım.Su buharı kokacak mutfak,su kaynatıp
çay demleyeceğim.Bulutlara bakmayacağım uzun süre.Gökyüzüne yakın olmayacağım.Uçağa binmeyeceğim.Yalnız olmayacağım.
Eğer her şey yolunda giderse bir diplomam olacak.Bu kadar zorluğu çekmeye deyecek bir diploma.Çok paraların harcandığı gözyaşlarıyla alınmış bir diploma olacak.Sonunda düze çıkacağım.Zaman geçmiş, annem ve babam yaşlamış olacak.Melike’yi göreceğim nasılsa yanımda.Annem babam ve pati yalnız kalmış olacak.O zaman sertleşmiş,kabuk bağlamış olacağım.Yaralarım olacak her yanımda.Dokundurtmayacağım kimseye beni.Görünmez bir çemberin içinde duracağım hep.Bu çemberi bir tek anneme ,babama,Melike’ye ve pati ye açacağım.Bu çemberin içinde inançlarım olacak.Benim dinim benim Allah’ım olacak.
Şimdi söylüyorum sana.Bliyorum beni duyuyorsun.Allah’ım bana sabır ver.Bu koca yıllar geçsin çarcabuk.Ailem sağlıklı olsun ve döndüğümde bu dört kişi karşılasın beni.Beni bekliyor olsunlar.Dödüğümde valizimde bir diploma olsun lütfen .Ve döndüğümde vatanımdan hiç ayrı kalmayayım.Bana hergün ezan sesi dinlemeyi nasip et.Bunca yıldan sonra artık öğrenci olmayayım,sorduklarında söyleyebileceğim bir mesleğm olsun.Sonra anneme babama öyle ıuzun ömürler verki hep onların yanında mesleğimi yapıp para kazanayım.Zaman öyle güzelleşsin ki her kapıyı çaldığmda kapıyı annem açsın patiyle birlikte.Lütfen bana yardım et.
Şimdi ağladığm için yavaş yavaş uykum geliyor.Şmidi uyuyp uyandığımda elimde bu defter geçmişimi hatırlayayım.Bu yazı bana geçmiştewn bir hatıra olsun.Ben yirmili yaşlarda olayım.Ve bu yazıyı okuyup küçüklüğüme gülüp geçeyim.Ve bir daha hiç böyle yazılar yazmak zorunda kalmayayım.Teşekkür ederim.bana iyi uykular

MERVE ARCASOY

05 Ocak 2008

türkiye-fransa şehir hatları vapuru :)


Türkiye den fransa ya giderken bir yazı yazmıştım.şimdi Türkiye deyim ve Fransa ya gidiyorum.yılmaz Erdoğan ın dediği gibi iyi yolculuklar denmez giden bir yolcuya çünkü birden fazla yolculuk yapılamaz tek seferde.bana iyi yolculuklar demeyin .sadece her geldiğimde beni arayın ya da hatırladığınızı belli eden bir şey yapın.en azından bir bayram mesajı yollanabilir bana hala telefon rehberinde numaramın olduğunu kanıtlamak için.
Kaç kere gidiş geliş yaparım? Kaç kere gidiş geliş yapılabilir bilmiyorum.gidip dönmeyebilir miyim?
Dönüp gitmeyebilir miyim?
Gözümün önünde evim var.hafta içi hergün yayınlanan türk dizileri var monütöründe Fatma nın(Fatma benim laptop umun adı bu arada).çamaşırlar olabilir askıda.kirli bulaşıklar,temiz bulaşıklar,yerlere dökülen boyalı saçlarımın uzunca telleri,asetonlu bir pamuk,bir adet bordo oje,kağıtlar,kalemler,okuduklarım,okumadıklarım,anlayamadıklarım,ezberlemediklerim…
Ben olabilirim oralarda bir yerlerde,su yeşili sabahlığımla.beni epeyce yaşlı kılan sıcak sabahlığım.yaşlı bir teyzenin sabahlığından farksız anneme olmayan sabahlık.etrafta insan sesi olmayabilir.yere düşmüş fişler görülebilir bankadan kaç yüro para çektiğimi ortaya çıkaran.alınan dosyalarımda acıklı şarkılar olabilir.adam ve kadın sesleri…genç kız sesleri ve de oğlan çocuklarının sesleri…Fatma nın içindeki her dosya resimler bulunabilir.onun bunun resimleri,yalancıların resimleri,yalan yanlış sözcükler saklanmış olabilir.benim aldanmışlığımı gösteren sözcükler bulunabilir benim dilimden olmayan.önemsemeyin onları.ben önemsemiyorum çünkü.
Burası güzel burası çok güzel.burası pis,düzensiz ama çok güzel.insanları artık sınıflara koymuyorum koymamaya çalışıyorum çünkü bu yersiz.her ırkın iyini de kötüsünü de görebilir insan.ama 4 aydır yaşadığım o ülkenin insanlarına güvenmiyorum.meraklanmayın beni biriniz aşık etmezse kendine kalmıyorum bu organizasyonda.etse de kalmıyorum be.kalmıyorum.samimiyetsizim ben artık.açmıyorum düşüncelerimi ulu orta.ne düşünürseniz düşünün be yalnızlık ömür boyu.yalnız o kadar da kötü değil bazılarını gördükten sora.hem aile varken arkadaşlar varken amiyene uslubumla gavuru eksik kalsın lütfen.
Yabancı olmak zor elbette.hele ki Fransa da.yabancı olup üniversite okumak.yabancı olup üniversitede hukuk okumak çok zor.ne kolay ki diyorum soranlara.türkiye üniversite okumak kolay mesela kusura bakmayın kolay…neredeyse her ay valilik e gitmek,banka ya gitmek,ev temizlemek,çamaşır yıkamak,alışveriş yapmak,ödev yapmak,bazen telefonu şarj a takmak bile zor.benim hayatım zor.ne diye gittin be demeyin.gittim işte.benim lisedeki halim bunu hakketti çünkü.şu anki ben biraz değişik.sölemeye dilim varmıyor ama tembelleştim ben biraz.yoruldum herhalde ders çalışmaktan.motivasyon eksikliği de cabası.bir de abuk sabuk aşk hayatım var benim.ama durun .hahayt.kararlıyım ben.karnım tok erkeklerin salaklıklarına ,kendi salaklıklarıma da.ben sessiz sakin,samimiyetsiz,burnu havada türk kızı oluyorum.üzgünüm beni kesen bütün Fransız sevgili dostlar.ben hem kiloca ağırım hem de karakterce.o hafif kızlara benzemem ,hiç benzemem.he bana dersiniz ki ben sosyalistim çok param yok,siyah palto giyer,sakal bıyık bırakır,grev yaparım,senden de seni öyle istemem.hee o zaman başka.ama durun ben sınıfta kalabilirim.kalmaktayımdır belki de .öyle organizmamı mesajlarla,kahve içmelerle,birilerini görücem diye bütün campus ü panoramik bir bakışla tarayamam.benim td lerim,çok sevgili dissertationlarım var.kusura kalmayın.içemem öyle meşrep Fransız kızları gibi olur olmadık.arap erkekleri lütfen yakamı bırakınız zira bir dahaki sefere Türkçe nadide küfürlerle karşılık vereceğim sizlere.he bu arada arap derken hepiniz üstünüze alının Lübnanlı,İranlı,faslı,Cezayirli,artık ve varsa.ben ırkçıyım da artık .öyle üçüncü dünya ülkeleri gelmesin bana,Kongo mongo.çoluk çocukla uğraşmıyorum.
Ay ben gelirim işte 6 ay sonra.gelicez yani.gelirim evime yine.otururum çayımı içerim.ibrahim Tatlıses izlerim.melike yle takılırım.karun burada olursa onunla görüşürüm.sanem le görüşürüm.doktor cem i görürürüm.pınar turan ı görürüm.tolga yla sinemaya giderim.iyi insanlar bunlar.sevdiğim kişilikler.sağolsunlar.başak çavuş u görürüm.bana maceralarını anlatır.anneciğimi babacığımı melike yi minnoş pati yi çok seviyorum.sağolsunlar var olsunlar.hayat güzel hayat zor.hayat yaşamaya değer mi? Aman değmesin be.yüce rabbim öyle uygun görmüş yaşamak gerek.uzun ömürler gerek bana.çok çalışmak gerek.meşur olup tv5 (tevesenk)e çıkmak gerek şöyle bol aksanlı Fransızca konuşmak gerek.ben türk üm laik im güzelim akıllı yım hukuk u da bitirdim para kırıyorum demek gerek.iki tane sokak köpeği almak cihangir de sardunya sulamak gerek.türk kahvesi içip fal bakmak gerek.evlilik gerek değil.modern dünya da takılınabilinir mesela.her yeri gezmek derneklere üye olmak gerek.anneme babama ne isterlerse tercüme etmek gerek.gerekirse İtalyanca bilmeden İtalyanca konuşmak gerek roma da melike nin babama yaptığı gibi.istanbul da zayıf olmak perpignan da olduğun gibi olmak gerek.yüksek topuklu ayakkabı giyip siyah kalem çekmek gerek.öyle olmak ki bütün gavurlara ismimi öz Türkçe adabınca telaffuz ettirmek gerek.
Size hayırlı geceler.bonne nuit.good evening.gute nacht.bonanotte.evar baş.buenos noches.boa noite.
Sizin aklınıza başka dilde geliyorsa onu da söyliyebilirsiniz.ciao.

03 Ocak 2008

LECTORİ SALUTEM!

ATTİLLA İLHAN

kimi?


kapıyı açık bırak
hiç kimse görmese de
belki birisi gelir
elsiz ayaksız
varla yok arası


hanidir bekliyorum




maçka durağı

hangi cehennemden geldi
bu hayalet otobüs
egzosundan kan sızıyor
yolcuları ceset
sürücüsü azrail

aslında ben
emirgan'a gidecektim


MERVE ARCASOY