21 Nisan 2008

dönüş

Döndüm, cumartesi öğle vakti vardim brighton'a. Hüzün ve sevinç arasinda gidip gelen ruh halim abimi evin kapisinda gorunce sevinç ile bütünlesti.

üzgündüm her tatil gittigimde turkiye, ulkem daha da kotulesiyordu. İlk defa kendimi guvensiz hissettim sokaklarda yururken hep turk milleti soyledir boyledir yok yabancilarin yaninda bizler soyleyiz diye cumleler kurardim hepsi mazide kalmak uzere. Bir kadin olmanin daha da zorlastigi bir ulke oldu artik turkiye. Pippa Bacca nin irzina gecildiginde andaki her cirpinisini damarlarimda hisseder oldum o gazete baslikliklarini okuyunca bir kadinin basina boyle bir sey gelmislik degil ulkemizin imajina takik olan insanlarin varligi bu cırpınıslari daha acili hale getiriyordu.

Aklimdaki sorulara netlik kazandiran cevremde dusunen insanlarin varligini hissettiren sp ziyaretinde ise ümitsizligi hayal kirikligini hissettim. Hocam diyordu sen hani cumhuriyetten bahsediyorsun gitti elden gitti diyordu...ne yapiyoruz ne yapacagiz peki biz nereye gidiyoruz diye düsünerek gözlerimdeki yaslara engel olmadim.

Evim neresi bilmiyorum... gercek evim diye dusundugum yerin ev olmaktan cikma tehlikesi korkutuyor beni, peki buralar .. ben ne kadar istesemde ugrassamda buraya ait olmayacagim ait de degilim olmak istiyor muyum sanmiyorum. Yolda yürüken baktigim zaman cevreme aklima m.a.ersoy un o misrasi geldi medeniyet dedigin tek disi kalmis canavar ...

iste ben bu canavarin kurbani olmaktan korkuyorum

Buse

14 Nisan 2008


TÜRKÇE
Anayasa hukuku notlarını temize çekiyordum.canım sıkıldı ve bana bir şeyhler oluyor adlı oyunu izledim internette Yılmaz Erdoğan’ın ,yani nam-ı diğer Şeyh Sait in torunun kürt asıllı türk eşi oyuncu-senarist Yılmaz Erdoğan.
Altan Erkekli ne kadar da güzel konuşuyordu.Ne kadar da güzeldi Türkçe.kimin dilidir bilinmez Türkiye denilen ülkecik de yaşayan yaşamaya çalışan insanların bazılarının kullandığı hayır çoğunun bildiği kullanmaya çalıştığı dildir Türkçe.benim Fransızlara anlatmaya bile tenezzül etmediğim bana göre çok güzel bir dil kulağa hoş gelen,kelime haznesi az olan dil.ne kadar güzeldir halbuki her bölgede …babamın halası Naciye halanın kullandığı Türkçe ayrı güzeldir.dedemin kullandığı dil ayrı güzeldi mesela.kimsenin bilmediği atasözleri vardı onun dilinde o da Türkçeydi ama.dinlemekten en çok zevk aldıklarım kimler diye düşünüyorum şuan .mesela Bülent ortaçgil in kullandığı dil muhteşemdir tam öz Türkçe dir.müjdat gezer in şiirlerini başka bir dilde hayal edemiyorum,imkansız olur böylesine hissetmek çünkü.müzeyyen Senar başka bir dilde hayal edilemez.atatürk başka bir ülkenin evladı olsaydı ,gene bir halkı kurtarsaydı ama başka bir dilde konuşsaydı nasıl olurdu olur muydu?
O kadar seviyorum ki Türkçeyi aslında.en ağdalı halini bile seviyorum bazen anlamasamda seviyorum.yahya kemal Beyatlı yı sevmesemde seviyorum şiirlerinin dilini.mesela trt1 deki ressam bob ross un anlatımının Türkçe çevirisini çok seviyorum mesela.şener şen i her halindeki Türkçe sini seviyorum.uğur yücel in urfa ve Karadeniz şivesini hiçbir Fransız aksanına değişemem mesela.genizden konuşulan kulağa ilkin Arapça gelen ç lerin ve h lerin çok olduğu urfa şivesini çok seviorum.hiç bir yabancı anlayamaz bunu anlayan çıkarsa da çok nadir mösyö rafael gibi şahsına münhasır kişiler anlayabilir.aşkı,sevdayı,sevgiyi ayırt eden tek dildir belki de Türkçe .hayatta en çok sevdiğim kitap olan fedor amca yı Rusça okusaydım bu kadar sever miydim bilmiyorum.kitaplarda gezdiğim bütün şehirler ve semtler Türkçe olunca güzel belki de.türkçe hayal kurmak ve hatta Türkçe rüya görmek başka dillerdeki gibi olabilir mi?mesela Müslümanlık ancak iki dil de olabilir benim için:ya Türkçe ya da Arapça.Allah beni sadece Türkçe konuştuğumda duyar zaten onunla başka bir dilde konuşulunamaz bana göre.mevlütlerin sonundaki dua başka dilde edinilemez.trt 1 başka bir dilde seyredilinip sıkılınılamaz.zeki müren başka bir dilde şarkı söylerken göz süzemez örneğin.mesela 10 kasımda başka dilde gözleri dolamaz insanın.29 ekimde başka dilde böbürlenilemez bana göre ben her 29 ekim böbürlenirim de nedendir ben de bilmiyorum elimde değil.

Deprem kelimesi 300000 kişi demektir Kocaeli yarımadasında mesela iki hecede söylenen.üç hece de ayağa kaldırır insanın Atatürk sözcüğü sevsen de sevmesen de.ankara deyince sakin yorgun takım elbiseli erkekler belediye otobüsleri Ankara simidi akla gelir ve Ankara yüzbinlerce sözcük ifade eder bir sözcükte.

Bütün olup bitenleri bir kenara atıyorum.unutuyorum hepsini,gözlerimi kapatıyorum.istanbul u düşünüyorum.istanbul başka hiçbir dilde gerçek İstanbul u ifade edemez.belki de bu yüzden adı İstanbul constantinople yerine.istanbul un içinde efendi kelimesini,efendi de şapka yı ,beyi,hanımefendi yi,ricayı,teşekkürü,merhaba yı ,selamı,elvedayı,allahaısmarladıkı,lütfeni bulursunuz eğer gerçekten Türkçe biliyorsanız bana göre.istanbul un Türkçesi Atatürk ün işgalden kurtaramadığı tek yerdir.işgallerin en orijinali hayır hakikisinin yapıldığı yerdir,mekandır.ermeninin ve rumun aksak Türkçesi,doğulu,batılı,iç Anadolulu,Karadenizli,egelinin Türkçesi,çingenenin,kürdün Türkçesi ,kendini türk hissetmeyen bütün nankör Türklerin Türkçesi güzeldir.sahtekarlık yapmayıp gerçekten Türkçe konuşmaya çalışan her yabancının Türkçesi güzeldir.

Bazen öyle başım ağrıyor ki bağarasım geliyor Türkçe yeter susun artık,biraz da Türkçe konuşun demek istiyorum.ama İstanbul da oturan apolitik zengin boş kafa evlatların Türkçesi en kötüsüdür.onları dinlemeyiniz onun yerine trt yi açıp biraz türk sanat müziği dinleyip şarkı mırıldanın.otururken bacaklarınız açık olmasın ve bir kereliğine de olsa diz ölçüsünde etek ve ince çorap giyin.önünüzdeki sehpa da çelik tabağın içine oturturulmuş kesme cam bardak içinde sıcak çay olsun.babaanemin evindeki ama dedem olduğu zamanki gibi bir vakit olsun.sıkılsanızda oturun.

MERVE ARCASOY