21 Eylül 2007

perpignan, panoramik bir görüntü:) une vue d'ensemble

Bülent ortaçgil in kimseye anlatmadım şarkısını dinliyorum.hüzünlü değilim.oldukça yürüdüm,çokça sokak dolandım.ayaklarımın altından küçük tepecikler geçmiş gibi.beynim databanklara benzedi.ağızdan çıkan her sözü tercüme eden bir databank.bir çevirmen.gündüzleri bölge televizyonunda köpekleri gösteriyorlar.küçük köpekler,yavru köpekler,yaşlı köpekler,hasta köpekler,şişko köpekler,çelimsiz köpekler…ve onların aileleri…burada hava sabahları biraz serin,öğlenleri güneşli,akşamları ise kabaca tabirle limonata gibi.biraz fazla yürümeye görün yeniden aynı yere geliyorsunuz.büyük meydanlar var.her yan cafe her yan restaurant.öğleye doğru balkonumun önüne müzisyenlergeliyor.akardeon çalıyorlar,ben de içimden şarkı söylüyorum müziğin eşliğinde.şarkılar bilindik,une histoire d’amour…danny brillant sanki kapıda bklyor.kapı kolunu tutsam içeri girecek.aşağıda sessiz bir tadilat var.giriş tıpkı bir surun girişine benziyor.dairesel kemerler,tuğlalarla doldurulmuş geniş,yüksek duvarlar…patates çok pahalı.domates de..hersey ama hersey.sekiz numaralı otobüse binip bas du vernet de türk malları satın alabilirsiniz.ptates de ucuz domates te.saçları örtülü türk kadınları şaşıyor tek kalacağıma.fenerbahçe formalı erkek çocuğu bisikletinin arkasına yeşil gözlü esmer fransızı almış.sarışın tür kız çocukları etekleriyle oynuyor,yakında onlar da kapanacaklar.kasadan gecerken imsakiye alabilirsiniz.tren garının yakınında türk kebapçılar var.alevi kebapçılar,Sünni kebapçılar.ketçap mayonezli döner,acılı döner,beyaz soslu döner var.gar da bilindik taksi şöförleri var.onlar Fransız ama benim aksanım daha Fransız.ya Fransızsınızdır,ya da Katalan.ispanyol değilsinizdir.ekmekler ucuz kabarık yumuşak ekmekler.bir euro etmeyen bi r eurodan pahalı satılan ekmekler.üzümlü ,sade çikolatalı kruasanlar…viyennuazlar…küçük banka şubeleri..su fışkırtan çeşmeler…Arnavut kaldırımlar,yeni yapılmış granit kaldırımlar..araplar,pis Araplar temiz Araplar,perpignanlılar,Katalanlar,ne idüğü belirsizler,Koreliler,şapşal Çinli kızlar,bisikletli Çinli çocuklar…kahveler,sütlü kahveler,espressolar (espressonun İspanyolcası espresso,Fransızcası expresso) cappucinolar,pres kahveler,çikolatalar…beyaz köpüklü sıcak karton bardakta içilen 60 centimes lik kahve…üniversite kafeteryası,üni kütüphanesi,üni bilmem nesi.zenci çocuklar,bana bakan zenciler,benim baktığım zenciler…yaşlı göbeksiz adamlar,odacı kadınlar,lojmanlar.üni sitesi Moulin a vent…mobilyalı evi kalmamış site…otobüsler,kibar şöförleri,yaşlı yolcuları…kavşaklar tertemiz sokaklar,trafik ışıkları,ambülans sesi,ağaçlar,ağaç dipleri,köpek kakası olan ağaç dipleri…çöp kutuları,boş ve dolu çöp kutuları.yapuılmakta olam ampiteyatr…işçiler,anadillerini konuşamayan işçiler..kırmızı pantalonlu dalgalı saçlı kumral,sarışın işçiler,döner yiyen işçiler,cafelere uzaktan bakan işçiler…küfreden gençler,jöle kafalı çocuklar,düşük belli pantolon giyen kızlar,kıçları gözüken kızlar,anneler,pusetli anneler…köpekli kadınlar…köpekler,arkadaşları olan köpekler…sokakta kalan köpekler…marketler,geniş reyonlu marketler,Tatlı ürünlerinden yıkılan marketler,bisküviler,pastalar,kruvasanlar,şekerlemeler…bok kadar çok.kötü bir tabir ama bıktım be,bok yeyin şeker yiyeceğinize,herkesin dolgusu var…merci bekleyenler,merci verenler.bonjour verenler,alanlar,verenler alamyanlar,bonne journéeler,au revoirlar,falan feşmekan…soru soran ben,yorulan ben,gülümseyen ben,kurallara uyan ben,poşet taşıyan ben…beni lütfen arap sanmayın diyen ben,turistlerin soru sorduğu ben,yolları bilmeyen ben…Halil-meral kızı ben,Allah beni bildiği gibi yapsın diyen,küfür etmeyen ben,bCAKLrı pişik olmuş ben,dudakları çatlamış,saçları dalgalı,şişko ben….etekli ben ,pantalonlu ben..benim siyah nigthmare before the cristmas çantam,krem rengi cüzdanım,cüzdanımın içindeki eurolar,sentimler…öksüz kalan yüzbinliralarm,katil fotoğraflarım,nüfus kağıdım,Cervantes kartım,benim zavallı sainte pulchérie kartım…her şeyin bedeli var.bedel ödüyorum şimdi.öderim ne var? Yalnızlık var,salt yalnızlık…
MERVE ARCASOY

Hiç yorum yok: