16 Mart 2008

derdin mi var?

dertler, dertler bitmez, derma aramak icin güc yetmez. ama hayat dertsiz cekilmez.


dert nedir ki! dertleri kendimiz yaratmiyor muyuz ufacik bir seyi buyutmek sorunnlar haline getirip kendimizi yipratmaktan baska neler yapiyoruzki. oysa derdin etkileriyle bir sonuca ve cozume gecmeyi denemek bir seye yarar gibi, en azindan eksileri ile artilariyla bir yone sapmak gerek gibi.

bu dunyada optimist olmak cok zor ise de denemek gerek bu bir sorumluluk mu peki bilmem belkide duyarsiz kalip aa diye tepkilerle yetinme optimist olmak mi?

her sey cok guzel olucak sozleri ya da umarim her sey yolundadir gibi muhabbetler ne kadar yalan degil mi?

ulkem dertli, yurdumun dertli insanlarini özledim.

o eline murekkep bulasan, uzun sayfali renkli koca harflerle atimis basliklari dertli sayfalari ozledim yurdumun.

bizler hic dertten kurtulmayacagiz aman kurtulup bunlar gibi de olmayalim da...

bu memleketin hali ne olursa olsun tayyip koltuktan mi iniyor sandalye ye mi cikiyor abuk sabuk laf atsa da,asker kendini bir bok da sansa da ataturk agizlarda sadece sakizdan ibaret, duvarlarda resimlerde kalsada ben hic bir yere gitmiyorum!!1...

yurdumun cahil insanlarini bile ozledim.

buradaki martilar acgöz ve bencil, sesleri de pek kuvvetli ama onlar da yabanci

istabul martilari daha bir sakin yumusak duygusal...

seslerini dinliyorum sicak cayi avucladim, ince belli kavramis parmaklarim isiniyor. kisin baska guzel degil mi ortakoy banklara oturup uzaklara dalarsin her agzini acip dudaklarinin ince bele gidisinde dumanlar...

hava soguk...

kulaklarim daha da usuyor kaskolumu biraz daha yukariya cekmek pek de ise yaramiyor anlasilan uzun zaman olsa gerek cetin kislarin istanbul a ugramayali yerdeki parke tasların aralarindaki yosunlara gidince, rengin guzelliigi cekti dikkatimi. ne kadar dogal, bir an gecirdim aklimdan ne ile karistirirsak elde ederiz o rengi diye emerald a yellom lemon mi eklesek biraz yok daha koyu bir renk mi gerek kafa yorma bak karsiya martilar sana sesleniyor...

uyandim marti cigliklari, yabanci anlamaiyorlar beni bende onlari bir derdi var ama anlatamiyorlar. benim derdimi kimse anlamazbir dikis makinesinin ignesinden gecmekte direnen iplik cunda sakli belki, zigzag dikislerle tellerle sarmalamak derdimi daha da gomuyor derinlere...

aslinda bu akdar buyultulcek bir sey de yok neden ben boyleyim herseyi abartip buyutup kendimi yipratiyorum of özledim....

özledim odami sicak eflatun renkli carsafli yatagimi ama en cok varligini ozledim kokusunu

ben annemi özledim...


Buse

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Hello. This post is likeable, and your blog is very interesting, congratulations :-). I will add in my blogroll =). If possible gives a last there on my blog, it is about the TV de LCD, I hope you enjoy. The address is http://tv-lcd.blogspot.com. A hug.