12 Ekim 2007

iyi bayramlar

iyi bayramlar evlerine bayram gelenler,evi olanlar,evinde misafir bekleyenler,beklemeyenler,umursamazlar...bu benim ilk bayramım,kendim merve yle geçirdiğim.ilk şekersiz bayramım.bugün marketi gidip 200 gramlık milka fındıklı çikolata aldım.bir paketini açıp biraz yedim.ben ,kendim,merveyle paylaştım.sonra dizi izledim biraz.dizi izlerken kendimi o hayatlarda gibi hissettim,komik ama öyle.dizi de kimse yaşayamaz diyordu zaten yalnız yaşamıyorum.yaşam tek başına olmuyor tek olunca onun adı yaşam değil .sonra kalkıp kendime bayram yemeği yaptım,bayram yemeği demez ama...kıymalı patates yemeği ve patlıcan kabak kızarttım.belki gelen biri olur birlikte yer ve türkçe konuşuruz.türk gibi orurur türk gibi sohbet ederiz.msn e baktım,sskype a baktım kimseler yoktu.çünkü bugün bayram.benim telefonum yok türk telefonum var o da hiç çalmıyor .sabahları saati kuruyorum o zaman çalıyor.geceleri bazen klasörlerimde eski mesajları okuyorum.silmiyorum,silemiyorum.okuyorum,tarihlerine bakıyorum,o zamanları hatırlıyorum.bugün bana her zaman gelenler gene geldi.bülent ortaçgil,fikret kızılok,zeki müren,...onlar beni hiç unutmazlar.hergün gelirler,birlikte poşet çay içeriz ve müzik dinleriz.şimdi daha iyi anlıyorum.amerikan rüyası derler ya o yokmuş onun bir benzeri avrupa da yokmuş.bir varmış,bir tek istanbul hatırası varmış,bunu anladım.boğaz varmış,köprüsü,kalabalığı demleme çayı çoklu içilen ve de insan sesleriyle karışan nankör martıların sesleri varmış.gerisi koca bir yalanmış.bugün neşet ertaş ı bekledim ama o gelmedi.aşık veysel bağıra bağıra bana seslendi ama ben çıkmadım.toprak dedi.insan dedi.vatan dedi.sonra ben bulaşık yıkadım,yıkarken yel değirmenlerini düşündüm.filmlerdeki o kocaman gavurların değirmenlerini düşündüm.sordum oldu mu dedim? hayır dedim sonra.olmadı.daha bitmedi.bir an ispanyanın güneyinde portakal toplayan çingene kadın olmak istedim.yok dedim artık olmaz.kars da içilen çay olayım,afyonda çiğnenen mermer,urfada dövülen bakır istanbul da küfür edilen ne varsa olayım ama orada olayım dedim.soğuk,kar,yağmur,göze giren güneş,istanbulu saran sel olayım,konfeksiyoncu kızın hayali olayım dedim.şimdi nerdeyim? ben şimdi dönüş yolunda olan otobüs.otobüsteki yolcu,yolcunun valizi ,harem deki kalabalık,kalabalığı gören çok bilmiş o siyah saçlı kızım.herkes iyi bayramlar.kent reklamlarına ,kuzey ırak a ,askerlerin matarısındaki suya,akacak türk kanına,kürt kanına,oylara,aldananlara,tanzimat yaşayan istanbullulara iyi bayramlar.gelecek bayram da ben belki gene orada olamam.beni görmek isterseniz taksim meydanındaki anıtın etrafını saran çimenlere düşmüş bir yaprağım.gidin görün,ben oradayım,birazdan kalabalığa karışacağım.

Hiç yorum yok: