04 Eylül 2007

selametle

Tam beş yıl önceydi.Küçüktüm kendimce.Hazırlığa yeni başlamıştım.Hiçbirsey yoktu ortalıkta ,koca bir boşluk vardı hayatımda.Fransızca öğrenmeye başlamıştım.Ne kadar da iyi? O çok iyi bir dil! Ben de aynı bunları geçiriyordum aklımdan.Tam beş yıl önce yılbaşı gecesi Le Fabuleux Destin D’Amelie Poulain i izleyip ağlıyordum.Bu filme kaç kişi ağlar bilmiyorum.O günden bir gün önce conversation hocamız Monsieur Christophe yok olmuştu.Bizi terk edip gitmişti.Harika bir insandı.Gün görmemiş tatlı,özverili bir Fransız köylüsü… aslında o tamı tamına bir Fransızca öğretmeniydi.çok iyiydi.ama gitti.yıkılmıştım.çok sevmiştim onu,hem böylece madame yıldız ın sıkıcı Fransızca derslerinden sonra çok iyiydi.bize Fransızca öğretebilmek için çöp kutusunu bile öpmüştü.madame la poubelle!!nedensiz değildi gidişi elbette.sonradan öğrendim erkek kardesi şizofreni hastasıymış,kötüleşmiş,o da basıp gitmişti.kız kardesinden bahsederken gözlerinin içi gülerdi.hayal ederdim bn o anlatırken yasadığı yerleri.deniz kenarında bir yerdi.sarışın ,çelimsiz christophe bisiklete binerdi kız kardesiyle.babası zengindi.bunu söylediğinde bazı terbiyesiz görmemişler ona inanmamıştı.ama onun babası zerngindi.o yalan söylemezdi.bize konu seçtirip o konuyu anlatır bir sürü kelime öğretirdi.anlamadığımızda ingi,lizce anlatırdı.gitti…o gün çok ağladım hem christophe a hemde o yılbasıyı evde gecirmemize.çok ağladım ,hiç unutmadım o günü.aradan bes yıl gecti.bugün tekrar amelie yi izledim.tuhaf..bugün çok farklı hayatımda hiç boşluk yok.öylesine dolu ki kendimi madame agnes in kütüphanesinde sıkışmış bir kitap gibi hissediyorum.her yer dolu.onu da yap bunu da yap..o da lazım bu da lazım..herseyi yap,çok iyi olsun,çalış,çalış..

BEN BU CUMA GİDİYORUM…büyük harflerle yazıyorum çünkü…bilmiyorum.ben burayı terk ediyorumve de beni terk ediyor birçok sey.ülkemin beni terk ettiğini yeni anladım.bu yıl Atatürk ün öldüğünü de anladım.cumhuriyetin modasının gectiğini de anladım.aptal değil çok aptal olduğumuzu anladım.bir poşet erzak paketinden farksız olduğumuzu anladım.evcil olmnası imkansız ama hayvan olduğumuzu anladım.çünkü evcil hayvanlar gururludurlar.gururlşu olur ve açlıktan ölürler.ama beni terk eden ülkenin insanları bir balıktan daha az hafızaya sahip..önemi yok ben terk edildim.mümkünse şimdi de terk etmek istiyorum.önemsizsiniz benim için yedi bölge artık ..gururlu olanları hariç tutuyorum…ülke genelini takip etmeyen beyinsiz seçmenler terk edildiniz.heveslenmeyin ben orada yalnızlığımla hiç yalnız olmayacağım.tek gitmiyorum zaten .yanımda meshur Mersault,Gregoire Samsa ve Raskolnikof var.soğuk odalar hayal edebilir insan onlarla beraberken.soğuk bir fincan kahve..küflü duvarlar.yıkanmamış bir vücud,acıma duygusu,biraz vicdan muhasebesi,ee nerde kaldı yalnızlık?yualnızız zaten biraz etraflıca düşünürseniz.hep yapayalnız.doğarken de ölürken de..aldanmayın kimselere.kadınlar erkeklere aldanmayın çünkü onlar bir çift göğüs ve kalça için sizi bırakabilirler.erkekler siz de kadınlara inanmayın çünkü onlar sizleri paraya ve birazcık sevkate satabilirler.öyle ya kadınlar erkeklerde baba sevkatini erkeklerde kadınlarda annelerini ararlar.iyi aramalar.ben hangi cins e tekabül ediyorum bilmiyorum .insanımsı bir şey belki de.
Beş yıl neler kattı bana neler götürdü benden.cennet ve cehennem yok muş mesela. Ama demokrasi pek çok muş.sarkozy varmış bir ülkecik te Fidel Castro hastalanmış tayip Erdoğan basbakan Abdullah gül cumhurbaskanıymış Türkler saldırgan Ermenilerin eli ise armut toplamışmış.galatasaray yok olmuş fuhuş artmış taksim güzelleşmiş miş.camiler yükselmiş refah artmış Merve sp den mezun olmuş üniversiye gitmişmiş.

Gidiyorum çünkü farkında olmadan bunu hazırladım.lise 2 hep bir evim olmasını ve tek yasamayı hayal ettim hayallerim saatine geldigaliba.beni ister arayın ister aramayın ben çok insan sevdim kahretsi,n çok vefalıyım vefasızlara karsı.hiç birseyi unutmayacagım.kalbimi kıran herkesi affediyorum. Bir gün tekrar türk olmak istiyorum. bu toprağın içine etmekten vazgecin lütfen .
MERVE ARCASOY

Hiç yorum yok: